Olay, dün saat 19.00 sıralarında İznik ilçesi Göllüce Mahallesi’nde meydana geldi. İlçe merkezindeki M.A.’ya ait otelde resepsiyon görevlisi olarak çalışan Kübra Özdemir, dün, çalışma arkadaşı Onur Işık ve yanında 20 yıl önce satın aldığı jet ski’yi getiren patronu ile birlikte İznik Gölü kenarına gitti.
Kübra Özdemir, gölde gezip fotoğraf çektirmek için patronundan izin alıp, arkadaşı Onur Işık ile birlikte, jet ski’ye bindi. Can yeleği takmayan iki arkadaş, göle açıldı. Bir süre sonra Onur Işık’ın kullandığı jet ski devrildi, iki arkadaş göle düştü.
Yüzme bilmediği belirtilen Kübra Özdemir kaybolurken, Onur Işık ise hız motoruna tutunarak yardım bekledi. Sahildekilerin ihbarı üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Gelen jandarma botu, yaklaşık 1 saatlik çalışmayla Kübra Özdemir’e ulaştı.
Sudan çıkarılan Özdemir, yapılan kalp masajına rağmen kurtarılamadı. Kıyıya çıkarılan Onur Işık ise gözaltına alındı. Kübra Özdemir’den geriye bir süre önce İznik Gölü çevresinde çektirip, sosyal medyada paylaştığı görüntüler kaldı. Onur Işık’ın ifade işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
YASAK BÖLGEDE JET SKİ’YE BİNMİŞLER
Türkiye’nin 5’inci, Marmara Bölgesi’nin en büyük gölü olan İznik Gölü’nde yaz aylarının gelmesiyle birlikte olası boğulma vakalarına karşı, Suda Boğulma Olaylarını Önleme Komisyonu kurulduğu öğrenildi.
Ani derinleşme ve su altı akıntıları ile çukurların olduğu Aydınlar Mahallesi ile Müşküle Mahallesi sınırları arasında kalan kıyı şeridinde yüzmek yasak. Kübra Özdemir’in hayatını kaybettiği bölge de bu sınır içerisinde yer alıyor.
Yasak olan bölgede göle girenlere 2 bin 52 lira para cezası uygulanıyor. Sezonun başladığı 10 günlük süre içinde, 50 kişiye toplam 102 bin 600 lira ceza uygulandı. Vatandaşlar cankurtaran hizmeti verilen plajlarda yüzmeleri için uyarılırken, jandarma ve polis ekipleri de yasak olan bölgelerdeki denetimlerini sürdürüyor.
‘GÖLE GİRİLEMEZ TABELALARININ OLDUĞU YERDEN SUYA GİRİYORLAR’
İznik Gölü’nde 20 yıldır plaj işleten Bekir Uslu, “Bizim buralar yasal olan yerler, göle girilmesi serbest olan yerler. Göle girilmesi serbest olan yerlerde cankurtaran hizmeti bulunuyor. Kontrol altında burası. Cankurtaran hizmetinin olmadığı yerlerde zaten ‘göle girmek yasak’ tabelalarını devlet koymuş ama uyum sağlanmıyor. İnsan hayatıyla ilgili bir şeyde de umursamazlık olmaz ki. Göle girilemez tabelalarının olduğu yerden giriyorlar. O tabelaları okuyorlar ama oradan suya giriyorlar. Benim aklım ermiyor. Cankurtaran hizmetinin olduğu yerlerde suya girmelerini tavsiye ediyorum” dedi.
‘BOĞULANLARIN YÜZDE 100’ÜNDE CAN YELEĞİ YOK’
Kübra Özdemir’in hayatını kaybettiği yasak bölgede, gölde derinliklerin oluştuğuna dikkat çeken Uslu, can yeleği giyilmemesine de vurgu yaptı. Uslu, “Boğulmaların yaşandığı yerlerde derinlikler oluşuyor. Suyun altında ve üstünde dere yatakları var. Onlar derinlikler oluşturmuş orada. Onun için zaten yasak tabelası koyulmuş. Suyun altındaki akıntılardan dolayı yüzme bilseniz bile, çok zorlanıyorsunuz. Can yeleği de olmayınca, özellikle boğulanlara bakıyoruz da kayık, jet ski, deniz bisikleti vb. şeyler de boğulanların yüzde 100’ünde can yeleği yok. Can yeleği özel bir hizmet aslında. Çok basit bir şey, yelek gibi giyiyorsun hayatını kurtarıyor. Kayık, jet ski vb. binen arkadaşlar yanlarına can yeleği alsınlar. Can yeleği demek hayat demek” ifadelerini kullandı.