AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi’nden Dr. Sevda Bora Çınar, kanun dili ve hukuk uygulaması bakımından kadına yönelik ayrımcılık ve cinsiyet eşitsizliğine dikkati çekmek için hazırladığı makalede, Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) 66 kez ‘adam’ kelimesi kullanıldığına işaret etti. ‘Adam’ yerine ‘insan’, ‘kişi,’ ‘çalışan’ gibi kavramların kullanılmasına yönelik Adalet Bakanlığı’na başvurduğunu söyleyen Dr. Bora Çınar, talebin değerlendirileceği yanıtının verildiğini söyledi.
AÜ Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Bölümü’nden Dr. Sevda Bora Çınar, makalesinde, Türkiye’de son yıllarda iş dünyası derneklerinin ‘iş adamı’ yerine ‘iş insanı’ söylemini kullanmaya başladığı, dernek isimlerini de bu şekilde değiştirdiğine ilişkin bilgilere yer verdi. ‘Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) m 2/f Işığında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndaki Cinsiyetçi İfadelerin Değiştirilmesi Gerekliliği Üzerine Bir Değerlendirme’ başlıklı makale, İstanbul Üniversitesi’nin İstanbul Hukuk Mecmuası adlı uluslararası nitelikteki dergisinde yayımlandı. Dr. Bora Çınar, Türkiye’nin de taraf olduğu CEDAW’ın m 2/f hükmünde, ayrımcılığın dilde başladığına vurgu yapılarak, taraf devletlerden, mevzuatlarındaki ayrımcılık ve cinsiyetçilik taşıyan ifadeleri değiştirmeleri ya da kaldırmaları, yerlerine eşitlikçi ve kapsayıcı bir dille kadın- erkek eşitliğini koruyan ve güçlendiren düzenlemeler getirilmesinin istendiğine dikkati çekti.
‘BİR HUKUK KOMİSYONU OLUŞTURULMALI’
Dr. Bora Çınar, Türk hukuk mevzuatı genel olarak incelendiğinde ‘iş adamı’, ‘gemi adamı’, ‘su altı adamları’, ‘fen adamları’, ‘adam öldürme’, ‘devlet adamı’, ‘kurbağa adam’, ‘teknik adam’, ‘bilim adamı’, ‘din adamı’ gibi ‘insan’ ya da ‘kişi’ kavramı yerine cinsiyetçi bir söylem olan ‘adam’ kavramının sıklıkla kullanıldığına işaret etti. Tüm Türk hukuk mevzuatının CEDAW hükümleri ışığında yeniden ele alınmasının anayasanın gereği olduğunu belirten Dr. Bora Çınar, “Bu konuda yapılması gereken ivedi olarak bir hukuk komisyonu oluşturulması ve benzer şekilde içerisinde cinsiyetçi söylem barındıran tüm mevzuatın kapsayıcı bir dil çerçevesinde yeniden ele alınmasıdır” dedi.
TTK’DAKİ CİNSİYETÇİ İFADELER
Makalenin ana teması TTK’daki cinsiyetçi ifadeleri de maddeler halinde belirleyen Dr. Bora Çınar, “Örneğin, TTK m 18/2 hükmünde tacirlerin ve TTK m 286 hükmünde tasfiye memurlarının basiretli bir ‘iş adamı’ gibi hareket etmesi gerektiği düzenlenmektedir. Deniz ticaretinin düzenlendiği bölümlerde de benzer şekilde TTK m 934 hükmüyle bir bütün olarak gemide çalıştırılan tüm kişiler ‘gemi adamı’ olarak adlandırılmıştır. Kilit düzenlemeler bunlar olmakla birlikte TTK’da toplamda 66 kez ‘insan’, ‘kişi’, ‘çalışan’ gibi kavramlara karşılık gelmek üzere ‘adam’ kelimesi tercih edilmiştir” diye konuştu.
BAKANLIK ÖNERİYİ NOT ALDI
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden, cinsiyetçi ‘adam’ kavramı yerine ‘çalışan’, ‘insan’, ‘kişi’ gibi ifadelerin kullanılmasına yönelik Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduğunu anlatan Dr. Bora Çınar, “Adalet Bakanlığı Özel Hukuk Bürosu tarafından mevzuat değişikliğine ilişkin önerilerimizin, yapılacak mevzuat hazırlıkları kapsamında değerlendirilmek üzere not edildiği bilgisi verilmiştir. Erkek olmaya referans veren ‘adam’ gibi ifadelerin açıkça TTK düzenlemelerinde yer alması ve kritik alanlarda görev alan kişilerden ‘iş adamı’ gibi hareket etmesinin beklenmesi, bu alanlarda görev alan kadınlar kadar erkekler açısından da rahatsızlık kaynağı olmuştur. Öyle ki iş insanlarından oluşan çeşitli organizasyonlar tarafından da gündeme getirilen bu rahatsızlık neticesinde örneğin başlangıçta adı ‘Türkiye Sanayiciler ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD)’ olan dernek, adındaki ‘iş adamları’ ifadesini ‘iş insanları’ olarak değiştirmiştir” dedi.
‘KADIN EMEĞİNİ GÖRÜNÜR KILMANIN ADIM OLACAK’
‘Bilim adamı’ yerine ‘bilim insanı’ gibi ifadelerin kullanımının, akademik dil başta olmak üzere basın dilinde de titizlikle göz önüne alındığından bahseden Dr. Bora Çınar, “TTK gibi muhtemelen başka kanunlarda da yansıması olan ‘adam çalıştıran’ kavramı yerine ‘insan çalıştıran’, ‘istihdam eden’, ‘kişi çalıştıran’, ‘iş yaptıran’ kavramları; kişilerin ‘adamları’ yerine ‘çalışanları’, ‘işçileri’, ‘görevlileri’ gibi cinsiyetçilik taşımayan kavramların kullanılması gerekmektedir. Çalışma yaşamında kadın emeğini görünür kılmanın en samimi adımı; ‘adam’ kavramının hem erkek hem kadın çalışanlar için normalize edilmiş bir insan betimi olarak görülmesi yerine, cinsiyetçi söylemlerin hatalı bir tercih olduğu kabul edilerek, yerine eşitlikçi ve kapsayıcı ifadeler kullanılmasıdır” diye konuştu.
‘KELİMELERİN GÜCÜ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ’
Yapay zeka sistemlerinin şirket yönetiminde aktif rol almasının etkilerinin tartışıldığı bir dönem olduğuna da vurgu yapan Dr. Bora Çınar, “Şirket yönetiminin dijitalleşmesinde olduğu gibi gelişen teknolojiler ışığında pek çok çalışma alanında personelin dijital dönüşümü hızlanmaktadır. Bu sebeple cinsiyetçi bir söylem olan ‘adam çalıştırma’ kavramı yerine kullanılması gereken kavramın sadece insanları değil; dijitalleşen çalışma hayatının dinamiklerine uygun şekilde, üstün teknoloji ürünlerini de kapsayan, çağın ihtiyaçlarına cevap veren bir çerçevede yeniden ele alınması gerekmektedir. Bu eşitlikçi ve birbirine saygı duyan, değer veren çevrenin inşasında toplumun her bir bireyine sorumluluklar düşmektedir. Konuşurken dilin eşitlikçi ve adil kavramlarının tercih edilmesi, çalışırken de kadın- erkek ayrımı gözetilmeksizin faaliyetin sürdürülmesine odaklanılarak cinsiyet değil; iş odaklı hareket edilmesi, büyük etki dalgaları yaratabilecek önemli adımlardır. Kadının iş gücüne erkekleştirilmeden, baskı altında tutulmadan, erkek gibi hareket etmesi beklenmeden, olduğu gibi ‘kadın olarak’ dahil edilmesi, ticaretin ve dahası toplumun gelişmesi için şarttır. Zihniyet dönüşümü için kelimelerin gücü göz ardı edilmemelidir” dedi.